a

Facebook

Twitter

Copyright 2024 Zigana Köyü.
Tüm Hakları Saklıdır. by ZiganaWEB

8:00 - 19:00

Our Opening Hours Mon. - Fri.

975.789.098

Call Us For Free Consultation

Facebook

Twitter

Search
Menu
 

Gümüşhane’nin Tarihi

Zigana Köyü Derneği > Gümüşhane’nin Tarihi

Gümüşhane ve çevresi, tarih öncesi dönemlerden beri yerleşim alanı olmuştur. Ancak arkeolojik araştırma ve kazılar bu dönemleri aydınlatıcı nitelikte değildir. Gümüşhane, Giresun ve Trabzon’u kapsayan bölge Hitit yazılı kaynaklarında, “Azzi-Hayaşa Ülkesi” adıyla geçmektedir (İÖ 1500)

Yörede ilk Tunç Çağ’dan çanak-çömlek parçalarına rastlanmıştır. Buluntular Bayburt çevresindeki (Yukarı Çoruh) höyüklerde yoğunlaşmaktadır. Bunların en önemlileri Söğütlü (Hindi) Köyü’nde Siptoros Höyüğü, Bayrampaşa (Hığnı) Köyü’nün batısındaki Evcikler Tepesi Höyüğü, Gökçe-dere (Pulur) Köyü’nde Pulur Höyüğü ve Balahor (Aksar) Höyüğü’dür. Ayrıca Şiran İlçesi’nde Karaköy ve Telme köyleri çevresinde de höyükler vardır. Bunlar birbirlerine yakın ve bir zincir oluşturacak biçimde dizilmiş küçük köy yerleşmeleridir. En büyük höyük Pulur Suyu kıyısında, Pulur Köyü ortasındadır. Burada Bizans-Roma, Frig, Hitit ve tarih öncesi dönemler izlenebilmektedir. Höyüğün en zengin katmanı tik Tunç Çağ’a tarihlenmektedir. Buluntular arasında Karaz türü, içi dışı parlak al ya da kara renkli, kabartma çizgilerle bezeli kaplar ilginçtir. Ayrıca İlk Tunç Çağ’dan Orta Anadolu türü çanak-çömlekler de vardır. En önemli buluntular pişmiş topraktan büyük bir mühür ve sacayağı parçasıdır. İÖ 3000′lere, ilk Tunç Çağ’a tarihlenen ve “Çeç mühürü” denilen buluntu, ekinleri damgalamak için kullanılmıştır. Astar boyalı, perdahlı mühürün yüzünde uçları aşağıya dönük T biçiminde bir motif vardır. Bu iki buluntu dönemin yaşamına ilişkin önemli belgelerdir.

Merkez İlçe; Yunan kaynaklarında “Zaha, Zanka”, daha sonra Argyropolis, Canca, Eski Gümüşhane (Eskişehir) gibi adlarla bilinen kentin kuruluşuna ilişkin bilgiler kesin değildir. Kentin güneybatısında eski kentin kalıntıları bulunmaktadır. Yörede yaklaşık 35 kale kalıntısı vardır. Bunların Roma ya da Bizans dönemlerinde yapıldığı sanılmaktadır.

Roma ve Bizans dönemlerinde yörede kurulu kente Argyropolis (Yunanca argyros: “gümüş” ve polis: “kent” demektir.) adı verilmiştir. Yöredeki savaşların asıl sebepleri tarihi bir ticaret yolu üzerinde bulunması ve madenleriyle ün yapmış olmasıdır.7.yüzyıl sonları ile 8. yüzyıl başlarında bölge Emevi-Bizans ve Abbasi-Bizans arasında birkaç defa el değiştirmiştir.

Halife Hz. Ömer zamanında (634-644) Erzincan ve Erzurum Arapların eline geçince Gümüşhane’de bu egemenliği tanıdı. Ancak bu egemenlik fazla sürmeden bölgede yeniden Bizans egemenliği sağlandı. Halife Hz. Osman zamanında (644~656) Gümüşhane, Bayburt, Erzurum ve Erzincan Emir Habib Bin Mesleme tarafından Bizanslılardan geri alındı. Halife Hz. Ali zamanında (656-661), Muaviye ile olan mücadeleler ile iç isyanlarla uğraşılması sebebiyle bölgede yeniden Bizans egemenliği başladı.

Emevi Halifesi Abdülmelik zamanında (685-705) bölge tekrar Emevi yönetimi altına girdi. Ancak Halife Velid zamanında (705-715) Araplar ile Hazarlar arasındaki çatışmalarda Hazarlar başarı gösterince bölge yeniden bu durumdan istifade eden Bizanslıların eline geçti.

Abbasiler zamanında Bizans-Arap çatışmaları devam etmiştir. Bu dönemde Gümüşhane yöresi ile ilgili fazla bilgi bulunmamaktadır. Ancak Bayburt’un Bizans egemenliğinde kaldığı bilindiğine göre Gümüşhane de Bizans egemenliğinde kalmıştır diyebiliriz.

Çağrı Bey’in 1016 yılında Anadolu’ya yaptığı ilk akın sırasında Gümüşhane’ye kadar geldiği bilinmektedir. 1058’de Tuğrul Bey’in ordusu İbrahim Yinal komutasında Trabzon’a kadar akın yaparken Gümüşhane’yi de ekonomik yönden önem arz ettiği için fethetmiştir.

Türkmen akınları olmadan önce Hazarlar ve Peçenekler ile Çepni Türk oymakları bölgeye yerleşmişlerdir. Çepniler 24 Oğuz boyundan biri olup Anadolu’nun fethi ve Türkleşmesinde önemli rol oynamışlardır.

13. yüzyılın ikinci yarısında Selçuklular Moğol istilası altında ezilirken Gümüşhane ve çevresinin müdafaası Çepni Türklerine kalmıştır. Rum vakayinamecisi (tarihçisi) Pataretos 14. yüzyılda Çepnilerin Tirebolu’ya vardıklarını söyler ki, bunlar Gümüşhane tarafından gelmişlerdir. Anadolu’nun fethinden sonra birçok imaret kurulmuştur. Gümüşhane ve Kelkit, Emir Mengücek Gazi tarafından kurulan Erzincan imaretine bağlanmıştır. 1164’te II. Kılıçarslan Mengücekli topraklarını Anadolu Selçuklu Devleti’ne bağladı. Anadolu Selçuklu Devleti’nde ticarete büyük önem verildiğinden tarihi bir ticaret yolu üzerinde bulunan Gümüşhane ve çevresi de önemini devam ettirmiştir.1243 Kösedağ Savaşı’nda İlhanlılar, Selçukluları yenerek buraları zaptettiler.

Anadolu, Moğolların nüfuzu altına girince Trabzon Rum İmparatorluğu bu defa Moğollara vergi vermeye başladı. Moğol neticesinde ve II. Yuannis devrinde (1280-1297) Türkmenler madenleriyle ünlü Halibya (Haldiya) kısımlarını istila ettikleri gibi Cenevizlilerle Venedikliler de İmparatorluk üzerinde iktisadi nüfuz vücuda getirmişlerdi.

İlhanlıların son hükümdarı Ebu Said’in ölümü üzerine 1335’te Bayburt, Erzurum ile Erzincan ve Gümüşhane Celayirlilerin eline geçmiştir. 1345’te Eretnaoğulları, 1430’da Karakoyunlu hakimiyetine geçen bölgeye 1467’de Akkoyunlular hakim olmuştur.

Fatih Sultan Mehmet (1451-1481), Trabzon üzerine yürüdüğü sırada Trabzon Rum İmparatorluğunun sınırları Giresun’dan Batum’a kadar ve güney hudutlar da Bayburt ve Gümüşhane’nin kuzeyinden geçen dağ silsilesi ile çevriliydi. Osmanlılar’ın aleyhte hareketleri nedeniyle Trabzon Rum İmparatorluğu, Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’la işbirliği içine girmiştir.

1461 yılında Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon Rum İmparatorluğuna son vermesiyle bölgede Osmanlı etkisi görülmeye başlanmıştır. Gümüşhane, Trabzon Rum İmparatorluğu’nun fethedilmesinden sonra Osmanlı hâkimiyetine girmiş ve bu hakimiyet 1461’den 1467’ye kadar sürmüştür. Bu tarihten sonra Gümüşhane Akkoyunluların hâkimiyetine girmiştir. Bu hâkimiyet 1473 yılında Fatih ile Uzun Hasan arasında vuku bulan Otlukbeli Savaşıyla sona ermiştir. Gümüşhane ilinin kuzeyindeki “Kharşit” ilk Osmanlı belgelerinde “Khas-Rudu çayı orta ve yukarılarındaki Torul ve Canıca (Gümüşhane’nin eski adı) kesiminde Akkoyunlular’a bağlı Ortodoks-Apkazlı (Abaza) “Torul Beyliği” 1474’de (veya 1478) Fatih’in Amasya’dan gönderdiği bir ordu kolu tarafından fethedilmiştir

Yavuz 1508’de Trabzon valisi iken Anadolu’da başlayan Şii ayaklanmaları yüzünden Trabzon’dan Bayburt’a kadar uzanan bir sefer yapmıştır. Bu bölgede Safeviler lehinde ayaklanma ve karışıklık çıkaranlar Çepni Türkleridir. 16. yüzyılda onlardan bir bölümü Halep Türkmenleri, mühim bir kümede Sivas, Tokat ve Amasya bölgesindeki Ulu Yörük arasında yaşadığı gibi yine bu boya mensup pek kalabalık bir topluluk da Trabzon, Gümüşhane, Bayburt, Giresun ve Canik (Ordu ve Samsun) bölgesinde oturuyordu. İşte Safevilerin hizmetindeki Çepniler de bu sayılan topluluk ve bölgeden idiler.

Bu karışık durumdan sonra bölgedeki sükunet ancak Şah İsmail ile Yavuz Sultan Selim (1512-1520) arasında meydana gelen Çaldıran Savaşıyla sona ermiştir. Bölge tamamen “Anadolu Türk Birliği”ne katılmıştır. (Ağustos 1514) Yavuz buraya vali olarak Bıyıklı Mehmet Paşayı bırakmıştır. Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566) İran seferi sırasında Harşit Vadisi’nden geçerken gümüş madeninin bulunduğu Eski Gümüşhane yöresinin imar edilmesini emretmiş, böylece buraya ev ve Süleymaniye Camii yapılmıştır.

1647’de Gümüşhane’yi ziyaret eden Evliya Çelebi, buralarda gümüş madeninin çok olduğunu, çalışır ve boşaltılmış durumda 70 kadar ocak bulunduğunu bildirir. Yine bu Ocaklardan 7 koldan kurşunsuz gümüş cevheri çıkarıldığını ve bu şehirde Emin Mahallesinde darphane olduğunu yazarak üzerinde “Azze nasrahu daraba fi catha” (Canca’da basılmıştır) yazılı birkaç akçenin kendisinde olduğunu bildirir.

Gümüşhane’de doğan her çocuğun gümüşten kaşığının, çatalının ve tabağının olduğu rivayet edilir. Şehrin nüfusunun her geçen gün artmasında coğrafi konumunun, tarihi ipek Yolu üzerinde bulunmasının ve madenlerinin önemli rolü olmuştur.
Katip Çelebi, Cihannüma’sında “Kaza-i Urla” diye adlandırdığı Gümüşhane için “Urla bir güzel kazadır, yakınında gümüş olmakla Gümüşhane dahi derler” demektedir.

Maden ocakları IV. Murat zamanında (1623-1640) en canlı dönemini yaşamıştır. Bir ara kapanan Ocaklar 1839 yılında yayınlanan bir hatt-ı hümayunla tekrar işletmeye açılmıştır. Ocaklar mülki amirin tayini, padişahın onayı ile atanan ve Matah Efendi denilen kişilerce yönetilirdi.

Gümüşhane 19. yüzyılda Trabzon’a bağlı bir sancaktı. Doğu Karadeniz’in iç kesimlerinde yer alan Gümüşhane Sancağı kuzeyde Trabzon merkez sancağı, doğuda ve güneyde Erzurum Vilayeti, batıda Sivas Vilayeti ile çevriliydi. 19. yüzyıla kadar rahat bir hayat sürdüren Gümüşhane yöresi, savaşlar nedeniyle tedirginlik içine düşmüş, madenlerin yeterince işletilmemesi sebebiyle de göç başlamıştır. Böylece şehir harap olmaya ve nüfus azalmaya başlamıştır. 1829 ve 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı ile 7 Temmuz 1916 tarihlerinde Rusların Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz’de yaptıkları işgaller ve bunun sonucundaki göçler Gümüşhane’de hayat bırakmamıştır.

Ruslar 16 Temmuz 1916’da Bayburt’u aldıktan sonra yollarına devam ederek 19 (20) Temmuz 1916 günü Gümüşhane’ye girmişlerdir. Türk birlikleri fazla karşı koyamayınca Ruslar ayni gün Torul’a girmişlerdir. Böylece Trabzon yolu Ruslara açılmıştır.

22 Temmuz 1916 günü Kelkit üzerine yürüyen Rus ordusu akşama doğru burayı ele geçirmiştir.

Gümüşhane ve çevresi bu işgaller karşısında ve özellikle Ermeni zulmü altında ezilirken Rusya’da Bolşevik İhtilali’nin çıkması ve iç çalkantılar sebebiyle Ruslar 18 Aralık 1917’de Erzincan Mütarekesi’ni imzalamış ve ordularını geri çekmeyi kabul etmiştir. Ancak Ermeniler katliamlarına devam etmişlerdir. Bunun üzerine mütareke geçersiz sayılarak yeniden savaş başlatılmış ve bu suretle Torul 14 Şubat, Gümüşhane 15 Şubat ve Kelkit 17 Şubat 1918’de Rus işgalinden kurtarılmıştır.Milli Mücadele yıllarında kıyı ile iç kesimler arasında geçiş bölgesi olması sebebiyle coğrafi önem arz eden Gümüşhane, bu dönemde Trabzon Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti’nin faaliyet alanı içinde bulunmuştur. Gümüşhane delegesi Kadirbeyzade Zeki Bey bu cemiyetin ikinci başkanlığına getirilmiştir.

23 Temmuz 1919’da toplanan Erzurum Kongresi’ne Gümüşhane’den Kadirbeyzade Zeki Bey (Gümüşhane ve Torul mümessili olarak) Erzurum Kongresi’ne katıldı. Kelkit’ten Müftü Osman Nuri Efendi, Şiran’dan Müftü Hasan Fahri (Polat) Efendi Erzurum Kongresi’nin açılış ve kapanış dualarını yapmıştır. Bu nedenle 9 Ağustos 1335 (1919)’da Mustafa Kemal, O’na yazdığı bir tezkere ile teşekkür etmiştir.

Osmanlı hakimiyetinin ilk zamanlarında Erzurum Eyaletine bağlı iken sonraları Trabzon’a bağlanan Gümüşhane sancağı 20 Nisan 1924 ve 491 sayılı kanunun 89.maddesinde “Vilayet” başlığı altındaki kanunla 1925 yılında il olmuştur.

1925-1926 tarihli Trabzon salnamesinde “Gümüşhane Vilayeti Merkez ilçe ile birlikte Bayburt, Kelkit, Torul ve Şiran olmak üzere beş ilçe, beş bucak ve 377 köyden oluştuğu, 16943 evde 101153 kişinin yaşadığı şehirde hastane olmadığı; vilayetin ticari durumunun Trabzon-Bayburt-Erzurum büyük yolu üzerinde ve İran transit yolu üzerinde bulunduğundan oldukça iyi olduğu, aslında tarım memleketi olan vilayetin bazı yerlerinde ürünleri yerel ihtiyacı karşılamadığından, halkın bir kısmının işçilik, meyvecilik ve katırcılıkla geçindiği” belirtilmektedir.

Gümüşhane’nin il olmasıyla birlikte Ahmet Durmuş (Evren-dilek) Bey vali olarak atanmıştır. Cumhuriyet döneminin ilk Belediye Başkanı ise Osman Bey (Ataç) olup 1922-1934 tarihleri arasında görev yapmıştır. Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhurbaşkanlığı döneminde Gümüşhane’de yol ve köprü yapımına önem verilmiş, tarım geliştirilmeye çalışılmıştır. İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanlığı döneminde ise II. Dünya Savaşı patlak verdiğinden ilk dönemlerde hemen hiçbir yatırımın yapılmadığı Gümüşhane il merkezine 1948 yılında su getirilmiş, ertesi yıl da elektrik şebekesi kurulmuştur. 1950’den itibaren ekonomik bir kalkınma görülmeye başlanmış, ancak daha sonra diğer illere ve hatta Avrupa ülkelerine göç olayı başlamıştır. Bayburt’un 1989 tarihinde il olması ve ayrıca yeni ilçelerin oluşturulması ile idari taksimatta değişiklik meydana gelmiştir. 1988 yılında Köse, 1990 yılında Kürtün ilçe olmuştur.

METROPOLİTİK KİLİSESİ: Yapı, Merkez Süleymaniye Mahallesinde yer almaktadır. Dikdörtgen bir alan üzerine iki katlı olarak inşa edilmiştir. Kapı, pencere ve köşe taşları düzgün kesme taşla, beden duvarları ise moloz taşla örülmüştür. Üst örtüsü tamamen yıkılmıştır.

BALCILAR MAH.KİLİSESİ: Yapı, İlçenin 30 km. güney batısında Gümüştuğ Köyü Balcılar Mahallesindedir. Tek nefli ahşap döşemeli kilise 10.40×6.37 metre ölçülerindedir. Girişi güneyden olup, apsisinde beş niş bulunmaktadır.

AŞAĞI MAH.KİLİSESİ: Üç nefli bazilikal planlı üst örtü sistemi sağlam, içten beşik tonozlu kilise içerisinde bir sarnıç yer almaktadır. Önünde beş bölümlü bir narteks bulunmaktadır. 8.72×7.36 metre boyutlarındadır. Kilisenin avlu girişindeki kemerin sol tarafında sağlam kilise konutu mevcuttur.

HEGİOS GEORGİOS METROPOLİTİK KİLİSE: Yapı Süleymaniye Mahallesindedir. İlk ismi Hağia Tiriada’dır. Oldukça eski bir kilisedir.1613-1726 yıllarında iki onarım geçirmiştir. Oldukça büyük ölçülere sahip olan yapının çevre duvarları ve apsisleri sağlam kalmış, üst örtüsü tamamen çökmüştür. Yakın zamanları işaretleyen, kaba üsluplu bazı freskolar (yaş harç tabakası üzerine renkli boyalarla yapılan duvar resimleri) bilhassa batı duvarlarında görülmektedir.

BAŞ MAHALLE KİLİSESİ: Yapı, İlçenin 30 km. güneybatısında Gümüştuğ köyündedir.11.16×7.96 ebatlarındaki kilisenin apsis cephesi yıkılmış, üç nefli bazilikal planlıdır. Üst örtü sistemi beşik tonozlu olup, içerisinde fresko tekniğinde resimler bulunmaktadır. Dört sütunlu, dört payelidir. Kilisenin hemen önünde eğimli bir arazi üzerine kurulmuş iki katlı bir ev yer almaktadır. Üst kat tek odalı ve çift yönlü çatı ile örtülü olup,7.75×5.11 metre boyutlarındadır.

AYANA MAH.KİLİSESİ: Yapı, Torul İlçesi Gülaçar Köyü Ayana Mahallesindedir. Tek apsisli, tek neftli ve tüm duvarları düzgün yontma taşla yapılmış, giriş kapısı batı tarafta olup, kapının üzerinde küçük bir ker geçişi vardır. Yapı içerisi orijinalliğini korumaktadır. Tüm yüksek yerleşim alanlarında yapılan kiliselerde olduğu gibi burada da tabiat şartlarıyla ilintili olarak yapı çatısı üçgensi  geçişle tamamlanmıştır

MANDIRI KİLİSESİ: Kilise, Merkez Mescitli Köyünde, köye 3 km mesafede tarlaların arasında derin bir yarın kenarında yer almaktadır. Dikdörtgen planlı tek apsisli ve tek nefli bazilikadır. Dıştan üçgen rıma bir çatı, içten oldukça büyük bir beşik tonazla örtülüdür. Tamamen kırma taş malzemeyle inşa edilmiştir. Güney cephede masif olup, Kuzey cephesinde 3 adet apsis ve girişin yer aldığı batı cephesinde üst seviyede 1 adet pencere yer almaktadır. Giriş kapısı basit silmelerle çevrelenmiştir. Girişin iki yanında ikişer adet kemer bir gibi görünmekte buda yapının ilk şeklinde burada bir ön mekân olduğunu düşündürmektedir. Yapı 19.yy Rum Hıristiyanları dönemine aittir.

EMİRLER MAHALLESİ KİLİSESİ: İlçeye 15 km. mesafedeki Büyükçit Köyünün emirler mahallesinden patika yol ile yapıya ulaşılır. Üç nefli tek apsisli sekiz sütunlu kilisenin üzeri beşik tonuz örtülüdür.10.20×5.50 metre ebatlarında olan kilisenin önündeki kibirion girişi yıkılmış durumdadır.

BELEN KÖYÜ KİLİSESİ: İlçeye 11 km uzaklıkta olan yapı, köyün girişinde köye hakim bir yerde yapılmış olup, kilisenin ana bölümü yıkılmış sadece papaz yeri diye anılan kısım kalmıştır. Köy halkı tarafından Cami olarak kullanılmaktadır.

DİLEK YOLU KİLİSESİ: Şiran İlçesi Dilekyolu Köyündedir. Yapı,12.30 metre ve 8.60m boyutlarında sert kesme taşlardan yontularak yapılmış 1956 yılında okul amaçlı kullanıma açılarak ana yapının iç kısmı ek duvarlarla örtüldüğünden mimari özelliği kaybolmuş, sadece papaz yeri diye adlandırılan kısım özelliğini korumaktadır. Ayrıca kiliseye ait olduğu sanılan 2 m boyundaki sütun ve sütun başlıkları bulunmaktadır. Kilisenin kitabesi bulunmamaktadır. Köy halkı tarafından Cami olarak kullanılmaktadır.

ÇAKALLI KİLİSESİ: Yapı Dumanlı Köyünün Merkezinde yer almaktadır.09.85×13.30 m boyutlarında dikdörtgen bir alan üzerine  üç nefli ve bazilikal planlı olarak inşa edilmiştir. Biri batıdan diğeri güneyden olmak üzere yuvarlak kemerli iki girişi bulunmaktadır. Güney girişi üzerine yonca biçiminde hac motifi işlenmiştir.  Işıklandırma dengeli bir biçimde yan duvarlara ve apsislere yerleştirilmiş pencerelerle sağlanmıştır. Kilisenin yapım tarihi 1878’dir. Frekso izlerine sık sık rastlanan kilisede kapı, pencere, taşıyıcılar, kemerler ve köşe taşları düzgün kaliteli kesme taş malzemeden, diğer beden duvarları ise 0.85 m kalınlığında kaliteli moloz taştan yapılmıştır.

TERZİLİ KİLİSESİ: Yapı Dumanlı köyü Terzili mahallesindedir. 09.10 x 11.66 m boyutlarında, dikdörtgen bir alan üzerine üç nefli bazilikal plan şemasında inşa edilmiş, orta nef yan neflerden daha geniş ve yüksek tutulmuştur. Biri kuzeyde diğeri güneyde olmak üzere 1.00 m genişliğinde, karşılıklı olarak yerleştirilmiş yuvarlık kemerli iki girişi bulunmaktadır. Batı duvarı arazi konumuna göre yüksekçe bir tepeye dayandırıldığı için batıdan giriş açılmamıştır. Apsis ve pastaporion hücreleri dışa taşkın yapılmıştır. Apsis 4.13 m genişliğinde ve 3.50 m derinliğindedir. Kilisenin üst örtüsü tamamen yıkılmış taşıyıcılardan sadece bir sütun kalmış malzeme yöredeki kiliselerde kullanılan malzemeden oluşmuştur. Kilisenin kuzeydoğusunda bir martiryum bulunmaktadır

ÇAKIRKAYA KİLİSESİ: Şiran İlçesi Çakırkaya Köyü Kozağaç Mevkiinde bulunan Çakırkaya Kilisesi Kaya Kütlesinin gayet itinalı bir işçilikle oyulması suretiyle meydana getirilmiştir. Doğu-Batı istikametinde sıra destek sütunuyla üç nefe ayrılmıştır. Payeler arasında kalan dört sütunun meydana getirdiği kare bölümü örten kubbeli tonoz pandantifli olarak kullanılmıştır. Ana ve yan apsislerde nişleri bulunan kilisenin batı duvarındaki iki sıra niş dizisi ise ahşap bir galerinin daha önceleri var olduğunun izlenimini vermektedir. Normal mimari unsurlarla yapılan Çakırkaya kilisesinin batısında dikdörtgen planlı apsisinde üç büyük niş bulunan bir şapel mevcuttur. Kayalıklar üzerinde ana kayaya oyulmuş üç nefli ve yanında küçük bir şapeli bulunan kaya kilisesidir.

ORTA MAHALLE KİLİSESİ: Yapı, Kürtün İlçesi, Yaylalı Köyü Orta mahallesindedir.5 genden oluşan tek apsisi, benzer kiliselerden farklılık arz etmektedir. Tek nefli, üçgensi örtülü çatısı ve mazgal pencerelerinin azlığı yörede kış aylarının soğuk oluşuyla ilintilidir. Yapının köşeleri ve kapı girişi düzgün yontma taşla, diğer kısımları ise moloz taşla örülüdür.

GÜNBATUR KÖYÜ KİLİSESİ: Şiran İlçemiz Günbatur Köyünde olan yapı,6 metre yüksekliğinde 11 metre boyunda 9.5 m. eninde inşa edilmiş olup, güney kısmına bakan kilise kapısı daha sonra kapatılarak taşla örülmüştür. Kiliseye ait papaz yeri kaldırılmıştır. Köy halkı tarafından daha sonra Cami olarak kullanılmaktadır.

AŞAĞI MEZERA ŞAPELİ: Tek nefli Şapelin batı cephesi moloz taş, diğer cepheleri kesme taş ile yapılmıştır. Üst örtüsü tahrip olmuş, yapı; 3.70×3.00 metre ebatlarındadır.

CİNGANLI KİLİSESİ: Merkez Dumanlı Köyü Köyünde bulunan Kilise Santa yerleşiminin en alt kesimindedir. Bazilikal dikdörtgen bir alan üzerine üç nefli bazilikal plan şemasında inşa edilmiştir. Orta nef yan neflerden daha geniş ve yüksektir. Tek girişi batıdan sağlanmış olup, girişin üzeri yuvarlak kemerlidir. Neflerini dikine geçen beşik tonozun kuzey bölümü sağlamdır. Kilisenin taşıyıcıları ve tavanı çökmüştür. Kapı, pencere, taşıyıcılar ve kemerler düzgün yontma taştan diğer kısımlar ise moloz taştan yapılmıştır.

KROM KİLİSESİ: Yapı, Yağlıdere Köyü sınırları içerisindedir. Yan duvarları ve örtüsü yıkık vaziyette olan Kilisenin ön duvarı ve girişi sağlam vaziyettedir. Dikdörtgen bir alan üzerine üç nefli bazilikal plan şemasında inşa edilmiştir.

ÇEVREPINAR KÖYÜ KİLİSESİ: Şiran İlçesi Çevrepınar Köyündedir. Şiran-Gümüşhane yolunun batısında 12,5 eninde 10 metre boyunda 4 ana sütun üzerine oturtulmuş, ana kubbede buna bağlı küçük sütunlar ile 6 adet kubbesi bulunmaktadır. Sütün başlıkları geometrik desenlerle şekillendirilmiş sütunlar kurşun eritilerek üst, üste konulmuştur. Yapının ses yankısının sağlanması için ana kubbede karşılıklı küpler konularak ses dizaynı sağlanmaya çalışılmıştır. Kilise giriş kapısı işlemeli olup, Papaz yeri diye anılan kısım harap olmakla birlikte özelliğini korumaktadır.

OLUCAK (İMERA) VADİSİ KİLİSESİ: Yapı, Olucak (İmera) Köyünün yaklaşık 2 km. güneyinde yüksek bir dağın yamacına kurulmuştur. Kapının üzerinde sivri kemerli alınlık, içerisindeki kitabede kök boyalarla yazılmış,1885 tarihi okunmaktadır.9.80×4.50 m. Boyutlarında tek nefli bir kilisedir. Tek apsisi dışa taşkın olarak yapılmış, içten ve dıştan yarım yuvarlak olarak düzenlenmiştir. Apsisde bir mazgal pencere açılmış, kuzey doğusunda iki, güney doğusunda da bir niş bulunmaktadır. Yapının tek girişi batıdan olup, yuvarlak kemerlidir. Üzerinde bir pencere açıklığına yer verilmiştir.

KIZLAR MANASTIRI: Yapı, Kürtün İlçesi Yaylalı Köyündedir. Üçgensi çatısı tabiat şartlarına bağlı olarak yıkılmıştır. Tek nefli, tek apsislidir. Yöre kızlarının eğitim ve ibadet amaçlı olarak kullandıkları bir manastırdır. Manastır çevre duvarlarıyla avlu içerisine alınmıştır.

DERE MAHALLESİ KİLİSESİ: Yapı, İlçenin 30 km. güney batısında dere mahallesinde tek nefli, kilise üzerine büyük bir kaya kütlesi düştüğü için üst örtüsü yıkılmış durumdadır. 6.93×4.96 boyutlarındadır.

YAYLIM KÖYÜ KİLİSESİ: Yapı, Köse İlçesi Yaylım Köyü merkezindedir. Üç apsisli, üç neftli, dört sütunlu kilise giriş kapısı dahil, orjinalliğini muhafaza etmektedir. Beşik tonozlu örtülüdür. Kilise içerisinde yangın çıktığından fresko tekniğinde yapılmış bazı resimler yok olmuştur. Bu fresklerden geriye Meryem ana figürleri kalmıştır. Kilisenin bütün duvarları yontma taşla yapılmıştır.

HEGİOS İOANNES MANASTIR KİLİSESİ: Yapı, Çatal Kayanın hemen altında yer almaktadır.1819-1832 yıllarında onarılarak freskolarla süslenmiştir. Yapı tek nefli bir plana sahiptir. Üstünü örten beşik tonozların izi mevcuttur. Güney duvarında, pencere aralarında ve yarım payeler üzerinde tespit edilen sahneler, konuları bakımından ilgi çekicidir. Filizler (Şerit) halindeki sahnelerden, en alt sıra oldukça bozulmuştur. Sadece başlardaki haleler kalmıştır. İkinci filizde kilisenin ileri gelenleri tasvir edilmiştir. Figürlerden birisi Aziz Hermogenes’tir. Elinde yuvarlak ve kubbeli bir yapının maketini tutmaktadır.3. firizde Genesis (İsa’nın doğumu) kompozisyonu,2. yarım paye üzerinde Aziz Simeon Stylites’in tasviri,2.sathi kemerde Hz. İsa’nın din adamlarıyla münakaşası ve Sameryalı kadınla kuyu başındaki sohbeti  görülür.

YİTİRMEZ KİLİSESİ: Yapı, Merkez Yitirmez Köyündedir. Üç apsisli olup, biri yıkılmıştır. Beşik tonozla örtülü olup, orijinal sütun gergileri bulunan, hepsi taştan yapılı altı sütunu, 11 mazgal penceresi olan ve yer yer fresk izlerine rastlanmaktadır.

DEMİRKAPI KİLİSESİ: Yapı, Torul İlçesi Demirkapı Köyü Ünalan (Emrük) Mahallesinde bulunmaktadır. 18.yy. ilk yarısında yapılan kilise beşik tonozla örtülü olup, çevresi ise duvarlarla çevrilidir.

PANAGHİA (MERYEMANA) KİLİSESİ: Büyükçit Köyü Vadisinde Çit deresinin sol tarafındaki yamaç üzerindedir. Manastıra ana yoldan ayrılan bir köprüden geçilerek patika bir yolla ulaşılmaktadır. Manastır Yüksek duvarlarla çevrili avlunun içindedir.Manastırı ilk kez 890-900 tarihleri arasında üç keşişin kurduğu bilinmektedir..Daha sonra Trabzon Komnenosları döneminde ve 19.yy da onarılmıştır.12.50×8.60 metre boyutlarındaki yapı ortada merkezi Kubbe, şapeli köşelerde birer küçük kubbeli tonozla örtülüdür.Plan üç nefli bir bazilikanın karışımı gibidir.Daire biçimi üç apsisi vardır.Duvarlar yalancı kemerlerle üç bölüme ayrılmıştır.Kemer ortalarına büyük birer pencere açılmıştır. Manastırın Kuzeydoğu köşesindeki şapel dikdörtgen planlıdır. Apsisin nişinde Bizans döneminden freskler vardır.

HAGİOS THEODOROS KİLİSESİ: Eski Gümüşhane’de bulunan en eski kilisedir.1480 ‘de madenciler tarafından yaptırılmıştır.1702 yılında kısmen onarım görmüştür. Üç nefli bir bazilika şeklindedir. Apsislerin (Mihrap) kısmı kısmen kaya içindedir. Beşik tonozları çökmüştür.

SURP KARABET KİLİSESİ: Yapı, Süleymaniye Mahallesinde olup, Ermeni kilisesidir. Çift meyilli çatısında yer alan kubbesiyle daha çok İmera(Olucak) Köyü Manastır kilisesiyle benzerlik göstermektedir.

GÜNEŞLİ MAHALLESİ KİLİSESİ: Yapı, İlçeye 8 km. mesafede Altınpınar beldesinin Güneşli mahallesindedir. 8.47×6.05 metre ölçülerinde tek nefli, tek apsislidir. Kiborion girişli kilisenin güneyinde tek girişi bulunmaktadır. Kilisenin hemen yanı başında 3.27×2.53 metre ölçülerinde bir şapelde bulunmaktadır.

MANAMATLI MAH.ŞAPELİ: Yapı, Torul Uğurtaş Köyü Manamatlı Mahallesinde bulunmaktadır. Tabiat Şartlarına bağlı olarak tahrip olan şapelin Yan duvarları ayakta kalmıştır

KARACA (MASURA) MAH. KİLİSESİ: Yapı, Torul İlçesi Cebeli Köyü, Karaca (Masura) mahallesindedir. Kilisenin tek nefi, beş genli bir apsisi, 2 mazgal penceresi  vardır. Giriş kapısı güney cephesinde düzgün yontma taşla, diğer kısımları moloz taşla örgülüdür. Kilise beşik çatılıdır.

KÜPÇÜLER (AĞRIT) MAH.KİLİSESİ: Yapı, Torul İlçesi Cebeli Köyü Küpçüler (Ağrıt) mahallesindedir. İki apsisi mevcut olup, birisi yıkılmış durumdadır. Yapı Yığma moloz taşla örülmüş, kalın harç kullanılmıştır. Tavan örtüsü diğer kiliselerden farklı olup, altı genli ikinci bir geçişle tamamlanmıştır.

MERYEM ANA KİLİSESİ: Yapı, Kürtün İlçesi Yaylalı Köyü Meryemana Mahallesindedir. Tek apsisli, tek nefli, düzgün yontma taşlarla örülmüş yapı, üçgensi dik çatıyla örtülmüştür. Kilisenin hemen doğusunda yapı bitişiğinde orijinal kemerle geçişi yapılan bir mahzen bulunmaktadır. Güney tarafında 5 metre mesafede ise tabiat şartlarına bağlı olarak tahrip olmuş kilise çeşmesi bulunmaktadır.Benzer kiliselerden farklı olarak girişi güneydendir.

İŞHANLI KİLİSESİ: Yapı, Dumanı Köyü İşhanlı Mahallesindedir. 10.15X12.54 m boyutlarında, dikdörtgen bir alan üzerine üç nefli bazilikal plan şemasında inşa edilmiştir. Biri batıda diğeri güneyde olmak üzere yuvarlak kemerli iki girişi bulunmaktadır. Güneyde bulunan kapı 1.23 m açıklığa sahip olup, aynı zamanda ana girişi olarak kullanılmış ve dıştan kemer alınlığa bir hac motifi işlenmiştir. Doğu cephesinde yer alan apsis 4.72 m genişliğinde ve 3.74 m derinliğinde olup, üç mazgal penceresiyle birde nişi bulunmaktadır. Apsisin her iki yanında bulunan 2.10 m genişliğinde ve 2.00 m derinliğinde pastaphorion hücrelerinde ise birer pencere açılmıştır. Üst örtüsü ve taşıyıcıları tamamen yıkılmıştır. Önemli yerlerde düzgün yontma taş diğer kısımlarda ise 0.85 m kalınlığında moloz taş kullanılmış.

BİNATLI KİLİSESİ: Yapı, Dumanlı Köyü Binatlı Mahallesindedir. 08.70X12.00 m boyutlarında dikdörtgen bir plan üzerine üç nefli bazilikal plan şemasında inşa edilmiştir. Biri batı, diğeri güney cephesinde olmak üzere iki  girişi bulunmaktadır. Güney girişi üzerinde kabartma olarak bir hac motifi işlenmiştir. Bu cephede üst seviyede açılmış üç pencere bulunmaktadır. Doğu cephesinde apsis ve pastaporion hücreleri dışa taşkın olarak yapılmış, kilise fresko süslemeleri yoğunlukla kullanılmıştır. Yörede ayakta kalan tek kilisedir.  Kapı, pencere, taşıyıcılar, kemerler ve köşeler düzgün kaliteli kesme taş malzemeden yapılmıştır. Beden duvarları ise moloz taştan yaklaşık 0.80 ile 0.90 m. Kalınlığında örülmüştür. Kilise beşik tonozla kaplıdır.

VANK KİLİSESİ: İl Merkezinden Gözeler köyüne giderken Vank Köyündedir. Yapı dikdörtgen planlı ve ortasında merkezi kubbesi bulunmaktadır. Ancak Bizans döneminde yapıldığı sanılmaktadır. Yapının duvarları ve çatısı sağlam durumdadır. Ancak iç duvar düzeyleri yıpranmıştır.

HAGİOS GEORGİOS MANASTIR KİLİSESİ: Şehir Merkezine 6 km uzaklıktaki Merkez Hutura köyüne giderken yolun sağında, tepe üstündedir.14. yy. ilk yarısında Trabzon Prensi Aleksios Komnenos yaptırmıştır. Kilise 1509’larda keşiş Ananias, 1624’te Georgios Stratilatis’çe onarılmıştır. Ayrıca Sultan ll. Abdülhamit döneminde onarıldığını gösteren yazıtı vardır. Yunan hacı planında kubbeyle örtülü bir yapıdır. Apsis önüne yerleştirilen birer payeyle doğu-batı yönünde uzama gösterir. Hac kolları beşik tonoz örtülüdür. Ana ve yan yüzler yarım sütuncelerle üç bölüme ayrılmış,bu bölümlere yuvarlak kemerli pencereler açılmıştır.Batı yönünde ortada üstü kapalı sütunlu ana giriş vardır.Yapı, bitki (üzüm,kıvrık dal,palmiye),halat,ejder motifleri ile bezelidir.Pencere üstlerinde İsa’nın monogramları ve Hagios Georgios’un simgeleri işlenmiştir.Günümüzde üst örtüsü yıkılmıştır.

ATALAR KİLİSESİ: Torul İlçesi, Atalar Köyü Aydınlar Mahallesinde bulunan Kilise İlçeye 27 km mesafededir. Duvarları düzgün kesme taştan ve moloz  taştan yapılmıştır. Üzeri ise beşik çatılı olarak inşa edilen Kilise günümüze kadar sağlam bir vaziyette gelmiştir. Girişi batı cephesinden olan kilisenin hemen giriş kapısının üzerinde demir parmaklıklı 75×50 cm ebatlarında bir ışıklandırma penceresi, doğusundaki cephede iki adet küçük parmaklı pencere, güney kısmında ise üç adet 75×50 cm ebatlarında ışıklandırma penceresi mevcuttur. Kilisenin tavanında ve duvarlarında  fresk resimler mevcuttur. Sütunları bir birine bağlayan orijinal gergiler halen mevcuttur.

HEGİOS STEPHONOS KİLİSESİ: Yapı Süleymaniye Mahallesindedir.19.yy. tamir gördüğü bilinmektedir. Benzerleri gibi 3 nefli bir basilika gibidir. Evvelce çift meyilli bir çatı ili örtülüydü. Küçük şapeli güneyinde yer almaktadır. İç ve dış taraftan yuvarlak apsisleri ve kuzey batı duvarları iyi durumdadır. Duvarlarda bazı fresko kalıntıları vardır. Orijinal yapıları eski olmakla beraber eski Gümüşhane kiliseleriyle benzerlik göstermektedir. Bu benzerlik Torul Gülaçar manastır kiliselerinde görülmektedir. Trabzon Nakip Cami planı ve örtü sistemiyle benzerlikler arz etmektedir.

SÖĞÜTELİ KİLİSESİ: Kürtün İlçemiz Söğüteli Köyünde mevcut olan yapı, İlçe Merkezine 36 km mesafededir. Yaklaşık 400 yıllık olduğu tahmin edilen yapı Bizanslılar ve Rumlar tarafından kullanıldığı bilinmektedir. Klasik kilise yapısında taştan örmedir.

KİRAZLIK (ANDON) MAH.ŞAPELİ : Yapı, İlçeye 12 km. mesafede Güvenli Köyü, Kirazlık (Andon) mahallesindedir.5.40×3.58 boyutlarında tek nefli beşik tonuz örtülü Şapelin kuzeyinde üç pencere, apsisinde bir mazgal pencere bulunmaktadır.

MUZARAS KİLİSESİ: Mescitli Köyü yakınındaki eski Rum yerleşimi olan Muzaras Köyü kilisesidir. Kilise yerleşimin ortasındadır. Yapı, dikdörtgen planlıdır. Yan duvarları sağlam olup, çatısı tahrip olmuştur. Tek apsisli, tek neftli olup, yöredeki diğer kiliselerle benzerlik göstermektedir.

BAŞ HAVİYANA KİLİSESİ: Yapı, İlçeye 12 km. mesafede Güvenli Köyü düzler mevkiinde bulunmaktadır. Kuzey kemsi mezarlık olarak kullanılan kilise üç nefli bazilikal planlıdır. Tahribata uğramıştır.

PİŞTOVLİ KİLİSESİ: Yapı Dumanlı Köyü Piştov mahallesinde bulunmaktadır. 17.00×13.00 m boyutlarında, dikdörtgen bir alan üzerine üç nefli bazilikal plan şemasında inşa edilmiş, orta nef yan neflerden daha geniş ve yüksek tutulmuştur. Biri kuzey diğeri güneyde olmak üzere yuvarlak kemerli iki girişi bulunmaktadır. Kuzey girişi kiborion tarzında düzenlenmiş ancak günümüze bu kiborion girişin sadece bir sütunu gelebilmiştir. Girişin hemen üzerinde hac işareti işlenmiştir. Apsis ve pastaporion hücreleri doğu cephesinde yapılmış her birine birer yuvarlak pencere açılmıştır. Kuzeyinde dört mazgal pencere bulunan kilisenin yapı içerisindeki sıva kalıntıları üzerine fresko resimleri işlenmiş bunlardan günümüze bazıları ulaşmıştır. Yapının kuzeydoğusunda bir çeşme vardır.

ZURNACİLİ-1 KİLİSESİ: Yapı Dumanlı Köyü Zurnacılı Mahallesi içindedir. 12.80×16.80 m boyutlarında, dikdörtgen bir alan üzerine üç nefli bazilikal plan şemasında inşa edilmiş, orta yan neflerdan daha geniş ve yüksek tutulmuştur. Biri batı diğeri de güneyde olmak üzere yuvarlak kemerli iki girişi bulunmaktadır. Bunlardan güney girişi ana giriş olarak kullanılmış girişin her iki tarafına sütunceler konulmuş ve üzerine hac motifi işlenmiştir. Kilisenin batıda ve doğuda üç doğu ve kuzeyde ise dörder penceresi bulunmaktadır. Apsisi ve pastaporion hücreleri dışa taşkın yapılmış her birine birer pencere açılmıştır. İç kısmında sıvalar üzerine işlenmiş dini motifler taşıyan presko izlerine rastlanmaktadır. Diğer kiliselerde olduğu gibi düzgün yontma taş ve moloz taşlar kullanılmıştır.

KALİS KİLİSESİ: Kilise, Torul İlçesi, Kocadal Köyü Kalis Mahallesinde bulunmaktadır. Tek apsisli, tek neftli, giriş kapısı ve köşe taşları düzgün yontma taştan örülmüş diğer kısımlar ise moloz taştan yapılı, beşik tonoz örtülüdür.

IŞIK DERE KİLİSESİ: Yapı, Merkez Tekke Köyünün Işıkdere Mahallesinde bulunmaktadır. Dikdörtgen planlı, tek apsisli, beşik tonozlarla örtülü ve Çit deresi kiliseleriyle benzerlik göstermektedir.

ARILI KİLİSESİ: Yapı, Torul İlçesi Arılı Köyündedir. Tek apsisli, tek neftli, üç mazgal pencereli kilisenin köşe duvarları düzgün yontma taşla diğer kısımları moloz taşla örülmüş ve üst çatısı beşik tonozla örtülmüştür.

PANAGHİA KİLİSESİ: Kısmen kayadan inşa edilen kilisenin kuzey ve batıdan taç duvarlarla çevrilmiştir. Bir basilika gibi doğu-batı yönünde uzayan bu yapı tek nefli bir plana sahiptir. Üstü muhtemelen beşik tarla örtülü idi. Süleymaniye  deresinin sol yakasında Fahri GÜMÜŞELİ evinin 50 metre arkasındadır.

BAŞ (CAMİ) MAH. KİLİSESİ: Yapı, Kürtün İlçesi Yaylalı Köyü Baş Mahallesindedir. Kilisenin avlusunun çevre duvarları orijinal şekliyle ayaktadır. Üç nefli olup, beşik tonozla örtülü, üç apsis ve dört sütun üzerine yapılıdır. Yontma taşla yapılan eserde yoğun fresk izlerine rastlanmaktadır. Sütunlar arası gergi izlerine rastlanmaktadır.

AŞAĞI DERE KİLİSESİ: Yapı, Torul İlçesi Zimera (Atalar) Köyü Aşağı Mah. dere içerisindedir. Tek apsisli, beşik tonozla örtülü, tek neflidir.

KOPUZ KÖYÜ KİLİSESİ: Yapı, İlçenin 36 km. güneybatısındaki Kopuz Köyünün Kuzeyinde, dağın yamacında yapılmıştır.5.15×9.90 ebatlarında moloz taş malzeme kullanılan yapının tek nefli üst örtüsü yıkık girişi kuzeydendir. Üç pencereli kilisenin duvar köşelerinde kemer konsolları bulunmaktadır.19.yy özelliklerini yansıtmaktadır. Kilise Bu günkü yerleşimin dışındadır. Kilisenin etrafında yerleşim kalıntıları halen mevcuttur.

GÜZELOLUK KÖYÜ(BAŞ MAH.) KİLİSESİ: Yapı, İlçenin 32 km. güneybatısında Güzeloluk Köy Merkezindedir. Yapı üç nefli bazilikal planlıdır. Son derece sağlam olan kilisenin içi fresko süslemelidir.8.80×5.10 ebatlarındaki kilisenin güney ve kuzey cephelerinde üçer pencere bulunmaktadır. Kiborion girişli kilisenin üst örtü sistemi kayaların plaka şeklinde kesilerek oluşturulmuştur. İç mekânın ortasında İsa tasviri ve dört İncil yazarının isimleri ve sembolleri yer almaktadır. Apsis ve yan apsisler içten ve dıştan yarım yuvarlak olarak düzenlenmiş üzerlerine birer mazgal pencere açılmıştır. Kilisenin tek girişi güneybatı cepheden açılmış ve kapının içten kemeri arasına kitabesi yerleştirilmiştir.

MESEHOR KİLİSESİ: Yapı, Torul İlçesi Harmancık Köyü Mesehor mevkiindedir. Dikdörtgen planlı, Beşik tonoz örtülü, dokuz mazgal pencereli olup, çatı tabiat şartlarına bağlı olarak tahrip olmuştur. Giriş kapısı batıda olup, düzgün yontma taşla yapılmış, alınlığı kemer şeklinde, diğer kısımları yığma moloz taş arası kalın harç tabakasıyla sıvanmıştır. Yapının 100 metre güneyinde yıkık vaziyette şapeli mevcuttur. Şapel içinde yoğun fresk izlerine rastlanılmaktadır.

YAYIKCILAR MAH.KİLİSESİ: Yapı, Torul İlçesi Gümüştuğ Köyü Yayıkçılar Mahallesindedir. Kilisenin bulunduğu alan geniş çevre duvarlarıyla hisar içerisine alınmıştır. Hisar içerisinde kilise-konut evi-wc-giriş kapısı ve Rumlar tarafından dikilen 6 adet küp armudu halen mevcuttur. Kilise planı Olucak (İmera) Köyü Kilisesiyle benzerlik göstermektedir. Giriş kapısı düzgün yontma taştan yapılmış olup, orijinal yapısını halen korumaktadır.

ŞİŞE (ÇENGELLİ) MAH.KİLİSESİ : Yapı, Torul İlçesi Cebeli Köyü, Şişe (Çengelli ) Mahallesindedir. Kilise çevresi duvarlarla avlu içerisine alınmış olup, sütun başlıkları fresko tekniğinde süslenmiş,9 mazgallı penceresi,4 sütunu,3 adet içten ve dıştan yarım yuvarlak apsisi,3 nefti vardır. beşik tonozla örtülü yapının yoğun fresko izleri günümüzde de görülmektedir. Sütunları bir birine bağlayan orijinal gergiler sağlam olup, sütunlardan tavana geçiş kemerlerle sağlanmıştır.

ALINYAYLA (MACARA) KÖYÜ KİLİSESİ: Yapı, Torul İlçesi Alınyayla (Macara) Köyünde bulunmaktadır. 18.yy. İlk yarısında yapılmış olup, diğer kiliselerden farklı olarak dik çatıyla örtülmüştür. Köşeleri düzgün yontulmuş köşe taşlarla diğer kısımları moloz taşlarla örülmüştür.

KARŞIYAKA MAH.MERYEMANA KİLİSESİ: Yapı, İl Merkezine 6 km. mesafede Hurda (Alemdar) köyü Karşıyaka mahallesindedir. Titabesi mevcut olan kilise üç apsisli, tek nefli dir. Köşe duvarları düzgün kesme taşla, diğer kısımları moloz taşlarla örülmüştür. Yöredeke diğer kiliselerle benzerlik göstermektedir.

KAYADİBİ MAH.KİLİSESİ VE KONUTU: Yapı, Torul İlçesi Demirkapı Köyü Kayadibi Mahallesindedir. 18.yy. ilk yarısında yapılmıştır. Beşik tonoz örtülü, tek apsislidir. Yöredeki diğer kiliselerle benzer özelliklere sahiptir. Hemen yanında kilise görevlisinin konutu yer almaktadır.

HIDRELLEZ MAH.KİLİSESİ: Yapı, Torul İlçesi Demirkapı Köyü Hıdrellez Mahallesinde bulunmaktadır.18.yy yapımı olup, Beşik tonozla örtülü ve tek apsislidir. Giriş avlusu kemerleri düzgün yontma taşlarla yapılmış olup, diğer kiliselerden farklıdır. Bu farklılık coğrafi şartlardan kaynaklanmaktadır.

MANAT KİLİSESİ: Yapı, Torul İlçesi Gülaçar Köyündedir. Üç apsisli, üç neftli, üç apsisinde üç mazgal penceresi bulunmakta olup, Kilise giriş kapısı düzgün yontma taştan, diğer bölümleri moloz taştan örgülü olan kilise beşik tonoz örtülüdür.

AYVALOS KİLİSESİ: Yapı, Mescitli Köyünden Arnavutlu Yaylasına giderken yolun hemen sağındadır. Küçük dikdörtgen planlıdır. Üzere beşik tonozla örtülü olup, üzerinde iki adet çam ağacı büyümektedir. Tek neftli, tek apsisli, güneyinde üç adet mazgal pencere vardır. İç duvarlarda yoğun fresk izleri görümlüktedir. Kapısı düz olup, üzerinde beşik tonozlu alınlığı vardır.

AYMUHAL (GÜNDOĞDU) MAH. KİLİSESİ: Yapı, Demir Kaynak Köyü Gündoğdu Mahallesindedir. 1901 tarihinde yapılmıştır Beşik Tonozla örtülü yapı, üç neft, tek apsis ve yedi pencerelidir. Kilise iki kısımdan oluşmakta olup, birisi giriş avlusu, ikincisi iç mekandır. Sütunlar gergilerle güçlendirilmiş olup, avlunun orijinal kemer geçişleri hala ayaktadır.

SARIUN MAH.KİL. KROM VADİSİ: Yapı, Yağlıdere Köyü Krom Vadisi Sarıun mahallesindedir. Üç apsis, üç neft, bir büyük, üç küçük mazgal pencerelidir. Giriş kapısının hemen üzerinde diğer kiliselerden farklı olarak hac işareti mevcuttur. Yöreye hakim bir tepe üzerinde yer alan yapının tavanı çökmüştür.

UĞURTAŞ KÖYÜ KİLİSESİ: Yapı Torul İlçesi Uğurtaş Köyündedir. Altı Sütunlu, üç nefli, üç apsisli ve on dört mazgal pencereli eser beşik tonoz örtü üzerine altı penceresi bulunan altıgenli bir kubbe geçişi ile tamamlanmıştır. Kubbesi tabiat şartlarına bağlı olarak bir bölümü yıkılmıştır. İç Sütunları gergilerle desteklenmiş, kemerli geçişlerle de tamamlanmıştır. Giriş kapısı orijinalliğini korumaktadır.

ALPULLU MAH.KİLİSESİ-2: Yapı, Torul İlçesi Uğurtaş Köyü Alpulu mahallesindedir. Üç apsisli, üç neftli ve beşik tonozla örtülüdür. Giriş kapısı orijinalliğini halen korumaktadır. Köşeleri yontma taş, diğer kısımları ise moloz taşlarla örülmüştür.

KARAAĞAÇ MAH.KİLİSESİ: Yapı, Merkez Yağlıdere Köyü Karaağaç Mahallesindedir. Girişi orijinalliğini halen korumaktadır. Köşeleri düzgün yontma taşla diğer kısımlar moloz taşla örgülüdür. Yapı beşik tonozla örtülüdür.

KROM VADİSİ ZEMBELEK KİLİSESİ: Yapı, Yağlıdere Köyü Krom Vadisindedir. Düzgün yontma taşla yapılmıştır. Dikdörtgen planlı yapının beşik tonozlu örtüsü çökmüştür.

CANCA KALESİ: Bu kaleye Vank köyünden ve Kale deresi denilen vadiden gidilir. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde bu kaleden bahis etmektedir. Trabzon, Türkler tarafından 1461 yılında fethedildiğinde Kral kızının bu kaleye sığınarak hazineyi saklayıp, öldüğünde nakledilen rivayetler arasındadır. Kale, doğu-batı istikametinde arka, arkaya üç bölümden teşekkül etmiştir. Çevresi 1.50 m. kalınlığındaki burçlarla takviye edilmiştir. Kalenin girişi batıdan açılmış olup, batıdaki 1.duvarı geçtikten sonra küçük bir alana ulaşılır. Burada 4.10×4.10 m. Boyutlarında bir sarnıcı bulunmaktadır. Büyük ölçüde sağlam olan sarnıcın üst örtüsü kısmen yıkılmış, içten ve dıştan sıvanmıştır. Buradan 2.bir kapıyla Kalenin doğu bölümüne ulaşılır. Bu alanda Kuzey köşesindeki kayaların üzerine oturtulmuş küçük bir şapel vardır. Sağlam kalan duvarlar üzerinde fresko tekniğinde yapılmış, Hıristiyan Azizleri olduğu tahmin edilen resimler vardır.

AKÇAKALE: Merkez İlçe sınırları içindedir.Gümüşhane-Erzincan Devlet Karayolu üzerinde 21.kilometredeki ismi kov olan (Esenyurt) köyü sınırları içindedir.Kaleye 6 km’lik stabilize yolla ulaşılır.Kale 130 metre yükseklikteki bir ana kaya üzerine kuruludur.En yüksek noktası ise 1760 metredir.Kalenin kuzey cephesinin doğu-batı uzantısı yaklaşık 70 metredir.Kale dikdörtgen planlı ve burçlarla destekli bir yapıdadır. Moloztaş ve harçla inşa edilen yapı içerisinde düzgün olmayan kare planlı bir iç kale görünümünde bir yapı yer almaktadır.Kale’nin dış duvarları1.5 metre kalınlığında iç mekan bölümleri 0.90 cm.kalınlığındadır.Duvarların iç kısımlarına ahşap kirişler yerleştirilmiştir.    Tüm Kale birimleri ana kaya ile bütünleştirilmiştir.Girişin solunda bulunan burç içerisinde 5 mazgal açıklık bulunmaktadır.bunların en geniş açıklığı 1 metredir.

KEÇİ KALESİ: Merkez ilçe sınırları içerisindedir. Şehir Merkezinin 20 km.doğusunda Gümüşhane-Bayburt anayolunun sağında yer almaktadır. ve Kale bucağından geçen transit yol üzerinde bulunmaktadır. Bu kaleye halk arasında Kokanes veya Koans da denir. Kale, çok sarp bir kayalık üzerinde yer almaktadır. İhtişamlı bir görünüşe sahip olan bu kalenin iki yolu vardır. Kaleye giriş doğudandır. Kale, doğu ve batı tarafından yüksek kalelerle takviye edilmiştir. Kale içerisinde bulunan iki yapı dikkati çekmektedir. Toprak seviyesinden biraz yüksekte olan yuvarlak kemerler dikdörtgen şeklindeki mekânlara aittir. Arka arkaya bulunan bu iki yapının aydınlığı sağlayacak hiçbir penceresi mevcut olmadığından, bunların zindan olarak kullanıldığı tahmin edilmektedir. Kalede ayrıca vadiye inen gizli suyolları da mevcuttur. Kale çok sarp bir kayalık üzerine 1560 metre yükseklikte Ana kaya üzerine inşa edilmiştir.78×27 metre boyundadır. Moloztaş örgülü duvarların büyük bir kısmı hala sağlam durumdadır.Kale duvarlarının yükseklikleri 5-15 metre arasındadır.Kalenin kuzey ve güney kesimlerinde su sarnıcı ve depolar yer almaktadır.Batısında ise 15 metre uzunluğunda doğal bir kaya altı sığınağı bulunmaktadır. Girişi ise duvarla örtülüdür.Kalenin içinde bulunan iki yapı dikkati çeker.

TORUL KALESİ:  Torul ilçesinde bulunan kalenin hangi devirde yapıldığı bilinmemekle birlikte, Cenevizliler döneminde yapıldığı sanılmaktadır. Uzun Hasan’ın ölümünden sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından alındığı bilinen kalenin sur duvarlarından bir bölümü ayaktadır. Her yıl bölgeye gelenlerin dikkati çekip,ziyaretinde bulunduğu kalenin yapımında kireç harcı kullanılmıştır.Bir rivayete göre kaleden harşit çayına inen gizli bir yol vardır.Ve kalenin su ihtiyacı bu gizli yoldan temin edilmektedir. Dibekli köyünün kuzeyinde dağlar arasındadır. İki dağ arasına açılmış girişin üzerindeki yazıt yeri boştur. Kalenin yakınındaki kayalarda gözcü kuleleri, kale içinde düzgün tabanlı, duvarlarında nişler bulunan küçük bölmeler vardır. Yapının çevresinde taş basamaklar yuvarlak bir yapı kalıntısı ve su deposu bulunmaktadır. Burada çeşitli dönemlerden çanak, çömlek, çini parçaları, cam gereçler, gözyaşı şişeleri, ikonlar ve takılar bulunmuştur.

GÜMÜŞTUĞ (AVLİYANA ) KALESİ: Torul ilçesine 30 km. uzaklıkta Gümüştuğ köyündedir. Irmağın her iki yakasındaki kalıntılarda Bizans döneminden silahlar, “ Konstantinata ” basımlı sikkeler bulunmuştur. Sol kıyıda bulunan kalede, 1,5 m. yükseklikte, biçimlendirilmiş beş sütunun, bir tapınağın kalıntıları olduğu bilinmektedir.

YAĞLIDERE KÖYÜ KALESİ: Yapı, Merkez Yağlıdere köyü sınırları içerisindedir. Hakim bir tepe üzerinde korunma ve gözetleme amacıyla inşa edilmiştir. Kale surları yoğun olarak ayaktadır.

KOVKALESİ: Merkez İlçe sınırları içindedir.Gümüşhane-Erzincan Devlet Karayolu üzerinde 21.kilometredeki ismi kov olan (Esenyurt) köyü sınırları içindedir.Kaleye 6 km’lik stabilize yolla ulaşılır.Kale 130 metre yükseklikteki bir ana kaya üzerine kuruludur.En yüksek noktası ise 1760 metredir.Kalenin kuzey cephesinin doğu-batı uzantısı yaklaşık 70 metredir.Kale dikdörtgen planlı ve burçlarla destekli bir yapıdadır. Moloztaş ve harçla inşa edilen yapı içerisinde düzgün olmayan kare planlı bir iç kale görünümünde bir yapı yer almaktadır.Kale’nin dış duvarları1.5 metre kalınlığında iç mekan bölümleri 0.90 cm.kalınlığındadır.Duvarların iç kısımlarına ahşap kirişler yerleştirilmiştir.    Tüm Kale birimleri ana kaya ile bütünleştirilmiştir.Girişin solunda bulunan burç içerisinde 5 mazgal açıklık bulunmaktadır.bunların en geniş açıklığı 1 metredir.

AKÇAKALE: Kale şehir merkezinin Kuzeydoğusunda,Bağlarbaşı semtindedir. Gümüşhane-Bayburt karayolunun 5.kilometresinden 12 km.kuzeye gidilerek Kaleye ulaşılmaktadır.1530 metre yükseklikte olan Kale Ana kaya üzerine nispeten yuvarlak planlı olarak moloztaşlarla yapılmıştır.Kale olmaktan çok gözetleme kulesi niteliğindedir.Kule içerisinde bir su sarnıcı yer almaktadır.Doğu-Batı uzunluğu 12 metredir.

KROM VADİSİ KALESİ: İl’in Kuzeyinde Yağlıdere Köyü Yayla yolunda çevreye hakim ve stratejik bir noktaya kurulmuştur.Kayalık bir alan üzerine inşa edilen 38×30 m boyutlarındaki kalenin güneybatı tarafında 10 metrelik,kuzeybatı tarafında 8 metrelik duvar kalıntıları mevcuttur.Diğer kısımları tamamen yalçın kayalıktır.Anakaya üzerine moloztaş malzemeden inşa edilmiştir.Mevcut şekli ile daha çok bir gözetleme kulesi görünümünde olup,Ortaçağ mimarisi özelliklerini yansıtmaktadır.

HAS KALESİ:  Kale Torul İlçesine 30 km mesafede Atalar Köyünün Has Mahallesindedir.Tarihi İpek yolunun üzerindeki onlarca gözetleme ve koruma amaçlı yapılan Kalelerden biri olan Has Kalesi 3.5 metre boyunda ve  3 metre çapında bir duvar kalıntısı olarak ayakta kalmıştır.Kalenin diğer tarafları tamamen yıkık vaziyettedir.

KALECİK KALESİ: Kale, Torul İlçesi kalecik Köyü sınırları içerisinde, ışık köyü ulaşım yolunun üzerinde Vadiye hakim bir tepeciğin üzerinde inşa edilmiştir. Korunma ve gözetleme amacıyla yapılmıştır. Kale surları iç ve dış kale olmak üzere iki bölümden oluşmuştur. Surlar tamamen ayaktadır

KOPUZ KALESİ: Kopuz Köyünden Dağ dibi Köyüne giderken tarihi kopuz köprüsünün kuzeyinde bulunmaktadır. Kalenin çevre surları yer yer ayaktadır.

SATALA KALESİ: Satala Kalesi Kelkit İlçemiz sınırları içerisinde olup,Satala şehrinin harabeleri amphitheteatr şeklinde yükselen bir dağın eteklerinde kendisini belli eder.Burada bulunan harabelerin Vl.yüzyılı geçtiği zannedilmektedir.Kalenin 530 yılında Perslerin sınırı şiddetle geçmeleri ve surların büyük tehlike arzetmesi sebebiyle Bizans imparatoru Justinianios tarafından onarıldığı bilinmektedir.Kaleden günümüze bazı kalıntılar kalmıştır.Köylülerin yaptığı kazı sonucu kalenin kuzeydoğu köşesinde önemli bir burç ortaya çıkarılmıştır.

DAĞDİBİ KALESİ: Kale Dağdibi Köyünden yayla yoluna  hareketle Abdal Musa Tepesi yönündedir. Abdal Musa Tepesine en yakın yerleşim alanındadır. Sarp Kayaların üzerine yapılmıştır.

EDİRE KÖYÜ KALESİ: Yapı, Merkez Dörtkonak (Edire) Köyü sınırları içerisinde, Köye ulaşım yolunun üzerinde  200 metre mesafede yer almaktadır.  Hakim kaya kütlesi üzerine  Savunma ve gözetleme amacıyla yapılmıştır. Kale sur duvarlarının bir kısmı hale ayakta kalmıştır. Kaleye ulaşım patika yolla sağlanmaktadır.

SÜME KALESİ: Kale, Kürtün İlçesi, Özkürtün Beldesi Kale Mahallesindedir. Osmanlı döneminde 1400’lü yıllarda Trabzon’da bulunan Rum Pontus devletine karşı savunma amaçlı yapıldığı tahmin edilmektedir. Kale Erikbeli Vadisi üzerinde ve dönemin tek(yaya) ulaşım yolu olan Erikbeli yolunun hemen üzerinde inşa edilmiştir. Özkürtün İlçe Merkezine 6 km mesafede olan Kaleye dört mevsim ulaşım imkanı bulunmaktadır.

YALINKAVAK KÖYÜ KALESİ: Yapı, Torul İlçesi Soroyna (Yalınkavak) köyü sınırları içerisindedir. Aşağı ve yukarı mahallenin orta noktasında dere kenarında yöreye  hakim kaya kütlesi üzerine inşa edilmiştir. Korunma ve gözetleme amacıyla yapılmıştır. Kalenin çevre surları tabiat şartlarına bağlı olarak tahrip olmasına rağmen yer, yer ayakta kalmıştır.

KÜRTÜN KALESİ:  İlçenin Yukarı Uluköy mahallesinin doğusunda olup,mahalleye tam hakim tepededir.Tepeye bakıldığında kaleyi görme  mümkün değildir. Çünkü kale tepenin içi oyularak inşa edilmiştir.Tepenin 8-10 metre kuzey yönünden yaklaşık 4 m2 genişliğinde  bir girişi bulunmaktadır.Ancak söz konusu giriş çeşitli nedenlerle taşlarla doldurulmuştur.İçerisine giriş mümkün değildir.  Yöre halkının bu kaleye izafeten bu bölgeye “Kaleyanı” adı vermişlerdir.Halkın anlattığına göre kaleye merdivenlerle inilmekte,iç meken bir çok kat ve galeriden   oluşmaktadır.Kalenin giriş kısmı dörtgen olup,köşeleri oval olarak bir çeşit harçtan yapılmıştır.Kalenin M.S 6. yüzyılda Roma İmparatorluğu döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir.

AKSÖĞÜT CAMİİ:    Yapı, Kelkit İlçesi  Aksöğüt  Köyündedir.  Kare Plan üzerine yapılı olan Caminin giriş kapısı kuzeyde olup, kapının sağ ve solundaki pencereler sivri kemerlerle tamamlanmış, alınlıklar ise düzgün yontma taşla yapılmıştır.Camide kullanılan taşlar yöre köylerden temin edilmiştir.

SEYDİBABA KÖYÜ CAMİİ: Yapı, Şiran İlçesi Seydibaba Köyündedir.Kare Plan üzerine yapılı olan Cami günümüzde ibadete açık değildir.

EVREN KÖYÜ CAMİİ: Yapı, Şiran İlçesi Evren köyündedir.19.yy’da yapılan Caminin taşları çaputlu köyünden getirilmiş, içten kubbesi orijinal olup, Sütun ve üzerindeki kemerler taş örmeyle tamamlanmış, pencereleri sivri kemerlidir.

ARITAŞ KÖYÜ CAMİİ: Yapı, Şiran İlçesi Arıtaş köyündedir.Kare Planı üzerine inşa edilen Caminin pencereleri tarihi Osmanlı Camileri mimarisinden etkilenmiştir. Günümüzde İbadete açık değildir.

BÜYÜK ÇİT KÖYÜ CAMİİ: Yapı, tek kubbeli ve kubbeye tromplarla geçilen Caminin mihrabı sonradan Kütahya çinisi ile kaplanmıştır.Bölgede şu ana kadar karşılaşılan en eski Cami olma özelliğine sahip,fakat caminin ne zaman yapıldığını gösteren kitabesi bulunmamaktadır.Kare planlı Caminin duvar uzunlukları 8.75 ve 8.80 metre arasında değişmektedir.

SADAK KÖYÜ CAMİİ: Yapı, Eyüp Oğlu Firuz tarafından 1830 tarihinde yapılmıştır.Kare bir plan üzerine yapılan camiin giriş kapısı kuzey cephesindedir.Güney cephesinde mihrabın sağında ve solunda iki doğu cephesinde üç pencere vardır.Ahşap tavanlı camiin üzeri çinko ile örtülü çadır çatı ile kapatılmıştır..Kitabenin sağ bölümünde; Fetih suresinin 1 ila 3. ayetleri, Kitabenin sol tarafında; Hayırlar ve iyilikler sahibi Eyyub oğlu Firüz onu yaptırdı. Yazılıdır.

ÇAMBAŞI KÖYÜ CAMİİ: Kare bir plan üzerine taştan yapılan camiin üzeri çinko kaplı çatı ile örtülü olup, güneybatı köşesinde iki şerefeli bir minaresi vardır. Camiin 1900 yılında yapılışına dair köfeki taşı üzerine iki satır sülüsle yazılı kitabesi ile II. Abdülhamid’ e ait bir tuğra güney duvarı üzerine monte edilmiştir. Caminin kitabesinde ;1.Hayırlı ve iyi işler yapan kişi ve hayırlar sahibi Hınzuri halkı (nın eseridir) 2.Sene,1318/1900Cami Tuğrasında; Daima muzaffer olan Abdulmecid oğlu Han Abdulhamid. Yazılıdır.

BAŞ HAVİYANA MAHALLE KİLİSE CAMİİ: 1838 tarihli bir kiliseden çevrilen Caminin taşıyıcıları kaldırılmış,apsisi kapatılarak düzeltilmiştir.Yapı 9.80×7.76 metre boyutlarındadır.

ESKİ MESCİT: Yapı, Süleymaniye (Eski Gümüşhane) ‘de Süleymaniye Camiinin  güney doğusundadir.Zemin+1 kat üzerine inşa edilmiş ve eski tarihlerde mescit olarak kullanılmıştır.Tarihi Gümüşhane Evleri mimarisi tarzında yapılmıştır.

KAVAKLIDERE KÖYÜ CAMİİ: Yapı, Şiran İlçesi Kavaklıdere köyündedir.Dikdörtgen plan üzerine, düzgün yontma taşla yapılmıştır.Tek apsisi halen mevcuttur. Camiye çevrildiği dönemde kuzeyden giriş kapısı açılmıştır. Batı kapısı kapatılmıştır.

İMAMI AZAM CAMİİ: Yapı, Torul İlçesi Yücebelen (Silve) Köyü, Küçük Yücebelen Mahallesindedir.Dikdörtgen planlı Caminin giriş kapısı ve mihrabı yontma taştan yapılmıştır. Yerleşimin Orman alanı içerisinde olması yöre insanını ağaç işlemeciliğine yönlendirmiştir. Bölgede bol miktarda bulunan sarıçam ağaçlarının Caminin Ahşap tavan dekorasyonunda bolca işlendiği görülmektedir. Türk ahşap işlemeciliğinin çeşitli tarzdaki el yapımı renk  desen ve motif örneklerini bu Camide   görmek mümkündür.

ÖZBEYLİ KÖYÜ CAMİİ: Yapı, Köse İlçesi Özeyli Köyündedir.55 m2 üzerine kare planda yapılmıştır. 1.25×75 cm ebatlarında 6 adet penceresi mevcuttur.Ahşap olan iç kubbe tavanı silindir şeklinde iç, içe geçmiş çok genli 8 (sekiz ) kat geçişle sağlanmıştır. Yapı, dörtgen dik çatıyla tamamlanmıştır.

SÜLEYMANİYE ULU CAMİİ: Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan cami bir çok onarımlar geçirmiştir. Dikdörtgen planlı yapı, mihrap önüne dikey uzanan üç neften meydana gelmiştir. Nefler altı ahşap direkle bölünür, destekledikleri tavan ve düz toprak dam da çatıyla örtülmüştür. Minaresi kalın silindirik bir gövdeye sahiptir. Camiye bitişik bir medresenin mevcut olduğu bilinir.

ZİGANA KÖYÜ-MARUFLU CAMİİ: Yapı, Torul İlçesi Zigana Köyü  merkezindedir. Dikdörtgen planlı Cami  Osmanlı dönemi eserlerimizdendir.

ARAKÖY CAMİİ: Şiran İlçesi Araköy’de bulunan Cami 7.74×7.64metre ölçülerindedir.Günümüzde onarıma alınmış,döşemesi yenilenmiş,mihrabı Kütahya çinisi ile kaplanmıştır.Dört ahşap direkli ve ahşap tavanlı,orijinal kapılı ve minberli caminin yapılış tarihi ile ilgili bir kitabe bulunmamaktadır.

GÜZELOLUK CAMİİ: Tek kubbeli kare bir plan üzerine taştan 5.70×5.70 metre yapılan caminin kuzeyinde son cemaat yeri vardır. Son cemaat yerinde dört sütun üzerinde yükselen ortada büyük, yanlarda birer küçük kemer yer almaktadır.Kubbeye geçiş tromplar ile sağlanmıştır.Giriş kapısının her iki yanında denge sütunları bulunmaktadır. Güney cephesinde mihrabın sağ ve solunda birer küçük, doğu ve batı cephelerinde birer pencere yer alan caminin ahşap birde mahfili vardır. 1229/1881-1882 yılında Hekim Hasan Ziver Efendi tarafından yaptırılmıştır.48×57 cm boyutlarında mermer üzerine talikle yazılı kitabe sekiz beyitten oluşan manzume olup,İsa adında bir şair tarafından kaleme alınmıştır.

YAĞMURDERE KÖYÜ CAMİİ: Kare plan üzerine taştan yapılan camini üzeri çinko kaplı çadır çatı ile örtülüdür. Ahşap direkler üzerine yükselen caminin tavanı da ahşaptır. Caminin doğu cephesi duvarında köfeki taşına nesihle yazılan kitabesi vardır. Kuzey cephesinden girilen caminin güney cephesinde mihrabın sağ ve solunda birer, doğu cephesinde altta üç, üstte iki küçük penceresi vardır.Dört duvarda da vazo içinde çiçek motifleri ,ayrıca servi motifleri yer almaktadır. Köfeki taşına yazılan kitabede;Sahibu’l-hayrat Es-Seyyid Tosun-zade Halid Mübarek ola,Allah afv edüp.. Kitabenin sağında : 1346 Kitabenin solunda : 1346-1929

TEKKE CAMİİ: Tekke Beldesi camii kare bir plan üzerine yontma taştan yapılmış olup, üzeri çinko çatı ile örtülüdür. Güney cephesinde mihrabın sağ ve solunda küçük birer,doğu ve batı cephelerinde ise ikişer küçük penceresi bulunan caminin kubbesi dört sütun üzerinde yer almaktadır. Ahşaptan minberi ve mahfili olan caminin güney batı köşesinde tek şerefeli minaresi vardır. Kitabesine göre cami Hacı Muhtar Ahmed tarafından 1288/1871 yılında yaptırılmıştır. Kitabenin Yazısı  :Sünnet kitapta menşur ola (?)..Dökermi padişah..billah…-Miftah olsun ana Besmele…her ahşam sabah Hacı muhtar Ahmedi -Beytullah benzer… Senesi iki yüz seksen sekizdir……1288-Hacı,Muhtar,Ahmed

MESCİTLİ KÖYÜ CAMİİ: Yapı, Mescitli Köyü içerisinde bulunmaktadır. Rumi 1908 yılında Torul İlçesi Zermut Köyü taş ustaları tarafından düzgün yontma taşlarla yapılmıştır. Pencere sistemi Selçuklu mimarisinden etkilenmiştir. Minaresi ise 1965 tarihinde yapılmıştır.

KABAKÖY KİLİSE CAMİİ: Yapı,H.1285 yılına kadar kilise olarak kullanılmış bu tarihte Camiye çevrilmiş olan Kabaköy Camii Kilisesi Dikdörtgen planlı, beşik tonoz örtülü ve içten neflidir.Asıl girişi iptal edilmiştir.İç kısım iki sıra sütunla üç nefe ayrılmıştır.Doğu cephesinde üç apsisi bulunmakta olup, sunta ile kapatılarak depo olarak kullanılmaktadır.Yapı düzgün kesme taştan yapılmıştır.Kiliseye bitişik olarak Osmanlı (19.yy.) sivri kemerli bir çeşme yapılmıştır.Cami olarak kullanılan kilisenin yapım tarihine dair her hangi bir belge olmamakla birlikte 15-16.yy.’da yapıldığı düşünülmektedir.

ŞAMANLI MAH. KİLİSE CAMİİ: Yapı,Merkez Yağlıdere Köyü,Krom Vadisinde Şamanlı mahallesindedir. Günümüzde cami olarak kullanılmaktadır. Camiye çevrilirken değişikliğe uğramıştır. 14.20×10.55 m boyutlarında, üç nefli bazilikal planlıdır. Doğu cephesindeki apsis ve pastaporion hücrelerinin yıkıldığını ve güneyden mihrap açıldığı görülmektedir. Cami içinde İki taşıyıcı bulunmaktadır. Kilisenin tek orijinal görüntüsü giriş ve batı cephesinde görülmektedir. Giriş bordürlerle çevrili hareketli bir görüntü kazanmış olup, bitkisel dallardan oluşturulan madalyonlar içerisinde rozetler işlenmiştir. Girişin üzerine sivri kemerli bir allık yerleştirilmiş ve her iki köşesinde rozetlere yer verilmiştir. Mevcut yapıda süsleme işlerine rastlanmamaktadır.

KALE KÖYÜ CAMİİ: Şehir Merkezinin 20 km.doğusunda Gümüşhane-Bayburt Karayolunun üzerinde olan Cami 8.90×6.90 metre boyutlarında 76 cm.duvar kalınlığında moloztaş örgülü,sıva kaplı ahşap hatıllı dört pencereli dış duvarları yer,yer sıvalı üst örtüsü yıkık ve üzerinde her hangi bir kitabesi bulunmamaktadır.

ORTALIK MAHALLESİ CAMİİ: Yapı Torul ilçesi Güzel oluk köyü Otalık Mahallesindedir. 19.yy’ın ilk yarısında  kare pılan üzerine yapılmıştır.

SARICA KÖYÜ CAMİİ-MİHRABI: Şiran’a bağlı Sarıca köyünde yer alan cami 1873 yılında yapılmış, sonradan yıkılarak 1980 yılında yeniden inşa edilmiştir. Ancak, eski camiin mihrabı ve kitabeleri yeni yapılan camide değerlendirilmiştir.Mihrabdaki kitabede;Kelime-i şahadet ve Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla …yazılıdır.

KÜÇÜK CAMİİ: Küçük cami diye anılan bu mescit, Ulu camiin arkasında bulunan bahçeler içinde yer alır. Yapının tarihini belirten kitabe yoktur. Mimari görünüşü itibariyle oldukça eskidir. Danişmentliler’ in Eski Gümüşhane’ yi ele geçirdikleri zaman yapıldığı söylenir. Mescit kare planlı ve tek kubbeli tiptedir. Kare mekandan sekizgen kasnağa intikal, yuvarlak kemerli tromplarla temin edilmiştir.Trompların araları sathi kemerlidir. Oldukça yüksek olan kubbe küçük taşlarla örülmüştür. Tamamen taştan yapılmış olan mescit, mihrabın ve kapının iki tarafında açılan pencerelerden ışık alır. Ayrıca mihrabın ve kapının üzerinde açılan birer pencere daha vardır. Kapı ve pencereler yuvarlak kemerlidir.

HASAN ÇAĞIRGAN BABA TÜRBESİ: Gümüşhane-Erzurum yolu üzerinde Gümüşhane’ye 12 km uzaklıktaki Tekke Beldesindedir. Yapı Kare plan üzerine yapılmıştır. Asıl türbe kısmı ve eklentisi olmak üzere sonradan ilave yapılarak iki kısımdan oluşmuş, dikdörtgen planını çevrilmiştir. Üzerindeki kitabeye göre H.990 Recep/ M.1582 yılında yapılmıştır. Her iki bölüm de tamamen kesme taştan yapılmıştır. Bunlardan doğuda olanı yuvarlak kemeriyle dikkat çeker. Asıl Türbe kısmının üzerinde dışa yansımış tromplar, sekiz köşeli taş piramit külah dikkati çeker.

-Kitabe ve Anlamı :

-Hâzihi mezâru’ş–şerifeti’l-merhum el-mağfur Baba Çağırgan, evliyâu’s-salikati harrarahu fi mahı Recep senete tis’ine ve tis’umie:

(Burası  merhum, mağfur, feryad eden Evliya Çağırgan Baba’nın şerefli mezarıdır. 990 yılının recep ayında “Temmuz 1582”onu yazdı.)

ÇAMUR KÖYÜ KÜMBETİ: Yapı, Kelkit İlçesi Çamur Köyüne 5 km mesafede yolun altındadır. 8 gen üzerine düzgün yontma taşla inşa edilmiştir. Kubbe iç kısımdan kiremit örtüyle tamamlanmıştır. Yapının güney-doğu tarafında giriş kapısının sol yönünde kitabesi vardır. Giriş kapısı tahrip olmuştur. Kümbetin yapılış planından Selçuklu dönemi eseri olduğu anlaşılmaktadır.

FİRDEVS HATUN TÜRBESİ:  Şiran’a giderken Çilhoroz dağı üzerinde yoldan 20 metre solda yer alan Firdevs Hatun Türbesi, kesme taştan sekizgen bir plan üzerine yapılmıştır. Türbenin kuzey cephesinde giriş kapısı, diğer cephelerde birer penceresi vardır. Kubbesi ve saçakları onarım görmüştür. Kuzey cephesinde giriş kapısı üzerinde kitabeler yer alan türbede 964/1566-1567 tarihinde yapılmıştır. Halen Yunus Emre İlköğretim Okulu bahçesinde bulunan köfeki taşına yazılı kitabenin de buradan söküldüğü anlaşılmaktadır.

Köfeki taşına yazılı kitabede;

1. O mübarek Şehit Firdevs Hatun…
2.Torul… ve anne ve babasına… yazılıdır.

MISIROĞLU TÜRBESİ:  Yapı, Süleymaniye Mahallesi, Süleymaniye Cami altındaki mezarlıkta bulunan türbe Mısırlı Zade Hacı Tahir Efendiye aittir. 1840 yılında ölmüştür. Türbe ölümüne müteakip yapılmıştır. 1760 yılında mısırda doğan Hacı Tahir Efendi Dedesi Mısır Kethüdası Süleyman ağadır. Eğitimini El-Ezher Üniversitesinde tamamlamış, daha sonra bu Üniversitede din alimi olarak uzun süre görev yapmış ve Gümüşhane’ye dönmüştür.

GELİN EBE TÜRBESİ: Şiran’a bağlı Seydi Baba Köyü’nde yer alan bu türbe, dikdörtgen plan üzerine kesme taştan yapılmış olup üzeri kırma çatı ile örtülüdür. Türbe 120 cm yüksekliğinde, 230 cm eninde ve 365 cm boyunda bir kaide üzerine, 330 cm boyunda 190 cm eninde ve 105 cm yüksekliğinde duvarlarla yükselmektedir. Çatısı onarım görmüştür. Batı cephesi taşları yer yer sökülmüştür.

TARİHİ HAMAMLAR

PAŞA HAMAMI: Yapım tarihi bilinmemektedir. Yalın, küçük boyutlarda bir yapıdır. Toprak altında ve oldukça yıkık durumdadır. Kare mekân kubbeyle örtülüdür. Kubbeye geçiş, tromplarla sağlanmıştır. Tromplardan ikisi ve kapı yıkıktır. Yapıda taş ve tuğla kullanılmıştır.

Eski Gümüşhane’de adları bilinmeyen dört hamam kalıntısı da vardır. Bunlar klasik Osmanlı hamamları planında haç biçimi dört eyvanlı yapılardır. Çaput Hamamı yıkıktır ve ahır olarak kullanılmaktadır. Üç eyvanlı, iki köşe hücreli klasik Osmanlı hamamları planındadır.

SADAK HAMAMI:Gümüşhane Kelkit ilçesinde bulunan Sadak Hamamı’nın ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Kitabesi bulunmadığı gibi kaynaklarda da ismine rastlanılmamıştır. Yapı üslubundan Osmanlı döneminde yapıldığı sanılmaktadır.

Hamam kare planlı olup sıcaklık ve onun çevresindeki iki halvet hücresinden meydana gelmiştir. Moloz taş ve yer yer de tuğla yapımında kullanılmıştır. Hamam günümüze harap bir durumda gelmiştir.

TARİHİ KERVANSARAYLAR

ZİGANA KERVANSARAYI: Gümüşhane-Trabzon arasındaki Zigana Dağlan bölgesindedir. Yapımında Antik Zigana Köprüsü’nün taşlarının kullanıldığı sanılmaktadır. Dikdörtgen planlı yapı, 8 kalın payeyle üç nefe ayrılmıştır. Orta Nef daha geniştir. Payelerden ikisi ile destekledikleri sivri tonozlar ve yan duvarlar yer yer yıkılmıştır. Duvarlar düzgün, sarı taştan, beşik tonoz örtü, yassı tuğladandır. Yapı, Selçuklu sultan hanları planındadır. Ancak, tonoz örtünün yassı tuğladan yapılmış olması Osmanlı yapıtı olduğunu göstermektedir.

SADAK KERVANSARAYI:Gümüşhane kervansaraylarından bir örnek olduğu sanılan Sadak Kervansarayı Erzurum-Tokat kervan yolu üzerinde, Sadak yakınındadır. Satala olarak bilinen Antik Kent Doğu Karadeniz Bölgesi Gümüşhane İli Kelkit İlçesinin 17 km. güneydoğusundadır. Bu günün Sadak Köyü Antik Devirde Satala adını taşıyordu. Eski Roma İmparatorluğunun doğudaki en önemli askeri ordugâhı Anadolu ve Kapadokya’danKaradeniz’e geçen askeri yolların birleştiği bir kenttir.

Kent çevresinde tiyatro, opera ve yapı kalıntıları, motifli tuğlalar, prezeler, sütun başlıkları, hayvan heykelcikleri, mühürler, sikkeler, yüzükler, pişmiş topraktan yazıtlar, Roma ve Erken Bizans dönemine aittir.

Antik kentten Su Kemerleri, ünlü Yunan heykeltıraşı Fidyes tarafından yapılan ve şu anda Londra Brithiş Museum’da bulunan güzellik tanrıçası Afrodit’ in heykeli, antik havuz, mezar sikkeleri, günümüze ulaşan tarihi kalıntılardır.

TARİHİ ÇEŞMELER

SADAK KÖYÜ ÇEŞMESİ:Gümüşhane Kelkit ilçesi Sadak Köyü Camisi yanında 1830 yılında yapılmıştır. Kare planlı bir çeşme olup, düzgün kesme taştan yapılmıştır. Haznesinin ve çeşmenin üzeri ahşap, kiremit kaplı bir çatı ile örtülmüştür. Çeşmenin iki ayrı lülesi ve bir de yalağı bulunmaktadır.

Hazırlayan: Hamza Üstün